Bugün tren ile Bratislava’ya gittik. Trene ara duraklardan birisi olan Simmering’den bindik. Bileti istasyondaki makinelerden alabiliyorsunuz. İngilizce dil seçeneği de var, yalnız hangi bileti aldığınıza dikkat edin yanlışlıkla yaşlı indirimi gibi şeyleri seçmeyin. Birlikte gittiğiniz kişiler ile biletleri toplu alırsanız daha uyguna geliyor. 11:44
İlk olarak Bratislava Kalesi’ne gittik yüksekte bir tepenin üzerine kurulmuş tarihi eskilere dayanan Tuna Nehri kıyısında bir kale burası. Çıkmak biraz zahmetli olsa da Tuna Nehri manzarası görülmeye değerdi. Daha sonra kaleden aşağıya Old Town denilen yere indik. Burası Bratislava denilince akla gelen rögar kapağındaki işçi ve şapkalı adam gibi heykellerin ve birçok büyükelçiliğin bulunduğu ve bir bölge. Burayı gezdikten sonra öğle yemeği için helal bir restoran olduğu için Papa Turkish’e gittik. Pilav üstü döner yedik, porsiyonlar büyüktü lezzet ise ortalama idi. Ama tavsiye ederim güzel bir uğrak noktası. 18:47
Öğle yemeğinden sonra Old Bridge’i kullanarak Tuna Nehri’nin karşısına geçtik. Burada bir park vardı. Parkta bir süre dinlendikten sonra 18.37 treni ile yeniden Viyena’ya döndük. Bu arada trende sabah Bratislava’ya giderken yanımızda oturan kadın ve adamı bir daha gördük. 18:51
Trende Bratislava-Viyana sınırına yaklaştığınızda sayılamayacak kadar çok yel değirmenlerini görebilirsiniz. Ayrıca trenin Viyana girişinde bileti yalnızca otomattan alabildiğiniz duraklar bulunmakla beraber Bratislava istasyonunda gişelerden almanız gerekiyor. Bu arada bilet aldıktan sonra yine güven esaslı bir yere okutmuyorsunuz. Yalnızca denk gelirseniz trenin içinde görevliler bilet sorgusu yapabiliyor. Bize dönüşte denk geldi, adam muhtemelen aile olduğumuzdan çok takmadı bizi bir tane biletimizi okuttu geçti. 18:51
