Bugün gezmek ve öğrenmek amacıyla Danimarka’nın başkenti Kopenhag’a geldik. Danimarka, 6 milyonluk nüfusuyla oldukça küçük bir ülke bunun yanında Kopenhag’ın nüfusu da yaklaşık bir buçuk milyon.
İstanbul aktarmalı olarak Kopenhag’a vardığımızda şehrin küçüklüğünü bir kez daha anladık. Yüzölçümü yaklaşık İstanbul Havalimanı kadar olan bu şehrin hava alanı da oldukça küçüktü. Pasaport kontrol noktasında upuzun bir kuyruk oluştu ve yaklaşık yarım saat beklemek zorunda kaldık. Normal şartlarda en az bir yarım saat daha bekleyecektik ki çocuklu ailelere öncelik tanımaya karar verdiler ve bu sayede sırada en öne geçebildik. Ardından uçağa binerken verdiğimiz, kardeşimin bebek arabasını normalde uçaktan iner inmez alabiliyor olmamız gerekirken verilen bebek arabalarını da büyük yüklerin olduğu kısma götürdüklerini öğrendik. O kompartmana gittiğimizde ise yaklaşık 2 saat bebek arabasının gelmesini beklemek zorunda kaldık.
Comfort Hotel Copenhagen Airport otelinde kalıyorduk ve bu otel doğrudan havaalanına 100 metre yürüme mesafesinde yani aslında havaalanının içine yapılmıştı. Metro istasyonunun da havaalanının içinde olduğunu göz önünde bulundurursak otelimizin konumu fazlasıyla iyiydi. Ayrıca 5 kişi kaldığımız aile odasında 4 adet ranza yani 8 yatak bulunuyordu bu da olumlu bir özellik olarak değerlendirilebilir. 17.10
Otele yerleştikten sonra hava alanına gelen M2 metrosuyla şehrin merkezi olan Kongens Nytorv’a gittik. Şehir merkezine vardığımızda o anda bir triathlon yarışının gerçekleştiğini öğrendik. Tüm şehir merkezi boyunca koşu parkurları çevrelenmiş ve trafiğe kapalı yollar dahil karşıdan karşıya geçişlerde bir trafik polisi görevlendirilmişti.
Kopenhag’ın ünlü renkli evlerinin de bulunduğu merkezi gezdikten sonra kanalı takip ederek Inderhavnsbroen köprüsü ile sokak lezzetlerinin satıldığı bir adaya gittik. Ada oldukça kalabalıktı neredeyse şehrin yarısı orada gibiydi. Adanın hemen karşısındaki başka bir adada ise denize girmek yasak olmasına rağmen sadece güneşlenmek için ayrılmış bir alanda onlarca insan güneşleniyordu. Hava sıcaklığı 17 derece olmasına rağmen güneşlenen insanların yanı sıra denize girmenin yasak olmadığı alanlarda denize giren insanlar da bulunuyordu. Danimarka’da hava sıcaklıkları yazın bile fazla yükselmediğinden her güneşli yaz günü onlar için bir deniz tatili fırsatı oluyor burada.
Ayrıca gelmeden önce 5 günlük Kopenhag Kart satın almıştık bunu da şehre vardıktan sonra aktif ettik. Bu kart sayesinde şehrin içindeki metro, tren ve belediye otobüslerini ücretsiz bir şekilde kullanabiliyorsunuz. Bunun yanında geniş bir yelpazede gezilecek mekanlar listesi bulunuyor bu mekanlara da ücretsiz giriş imkanını bu kart ile elde edebiliyorsunuz. Kopenhag Kart mobil uygulaması veya internet sitesi üzerinden gezilebilecek yerlerin listesine erişebiliyorsunuz.
